Dokuzuncu yargı paketi TBMM'inden onaylanıp kabul edilmiştir. Söz konusu değişiklikler içinde hiç kuşkusuz en önemli gelişme, kimlerin uzlaştırmacı olabileceği ve mevcut durumda hukuk fakültesi mezunu olmayan uzlaştırmacıların durumdur.
Konu ile ilgili :
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 253. Maddesi 24. Fıkrasında değişiklik yapılarak Uzlaştırmacı olma kriterlerinde radikal bir değişikliğe gidilmiştir.
SORU : Kanun değişikliğinden sonra kimler uzlaştırmacı olabilir? Hukuk fakültesi mezunu olmayan uzlaştırmacıların durumu nedir?
Sözkonusu Kanuni değişiklikten sonra sadece hukuk fakültesi mezunu kimseler uzlaştırmacı olabilecektir.
Adalet bakanlığı Uzlaştırmacı siciline kayıtlı Uzlaştırmacılar ise, görevlerine devam edeceklerdir. İlgili hukuki değişikliğin Yürürlüğe girdiği tarihten önce uzlaştırmacı yazılı sınavında başanlı olanlanların haklarının korunması güvence altına alınmıştır.
Fakat, hukuk fakültesi mezunu olmayan ve Uzlaştırmacı eğitimi alıp sınavı kazanamayanlar veya sınava girmeyenlerin ise söz konusu değişiklikten olumsuz etkilenecekleri kanaatindeyim çünkü kanun mevcut durumda sınavı kazananların haklarını güvenceye almaktadır.
SÖZKONUSU KANUNİ DEĞİŞİKLİĞİN UZLAŞTIRMA KURUMUNA MUHTEMEL OLUMSUZ, ETKİLERİ:
Öncelikle Hukuk fakültesi olmayanların artık uzlaştırmacı olma imkanı kalmamıştır. Mevcut uzlaştırmacıların hakları saklı tutulmuş olup, uzlaştırmacılık yapabileceklerdir.
Uzlastırma multidisipliner bir alandır. Ve büyük oranda iletisim ve müzakere bilgisi, yeteneği gerektirir. Bu yönü ile, iletisim fakültesi, sosyal hizmetler,sosyoloji, psikoliji vb alan mezunlarının süreci dahil edilmesi gerekirken sadece hukuk bilgisine alternatif uyuşmazlıklıkta vurgu yapılması ve bu alanın Hukuk fakültesi mezunlarına özgülenmesi yanlış olmustur. Ve mevut haliyle, uzlasma müessesinin zarar görecegi aşikardır.
■Kanunda yapılan değişiklikle her ne kadar, Ceza adalet sisteminde alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak uzlaştırma kurumu yeniden düzenlenerek, Uzlaştırmada amaç suçun işlenmesiyle bozulan toplum düzeninin yeniden tesis edilmesi ve sosyal barışın sağlanması olarak gösterilmiş ve tarafların aydınlatılabilmesi için uzlaştırmacının hukuk bilgisi önem arz ettiğinden bahisle uzlaştırmacının hukuk nosyonuna sahip olması vurgulanmışsa da, gerek Angola Sakson ve Uzakdoğu ülkeleri uygulamaları gözönüne alındığında, bu alanın Hukuk disiplini dışında multidisipliner bir eğitim gerektirdiği ve alan olduğu gözardı edilmiştir.
Kaldı ki, Avukatın tek geçim kaynağı davalardır. Uzlaştırma ile sorunun çözülmesi gelir kaybı demektir. Bu durum ise Avukatlar için " ÇIKAR UYUŞMAZLIGI" sorunsalını doğuracaktır. Yani avukat UZLASTIRMADAN elde edeceği gelirdense dosyayı olumsuz kapatıp, kendisi dosyanın müdafiisi veya vekili olmayı tercih edebilir. Veya bir başka avukat arkadaşına dosyayı paslayabilir.
DİPNOT: AVUKATLAR BÖYLE ETİK İHLAL YAPAR DEMEK BÜTÜN HUKUK CAMİASINI TÖHMET ALTINDA BIRAKMAK DOĞRU DEGİLDİR. LÂKİN OLABİLİR. OLMA İHTİMALİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR
Mevcut durumda eğer özlük/mali haklarda bir iyileştirme yapılmaz ise dosya başına alınan ücret oldukça düşük olduğundan avukatlar için pekte cazip olmayacağından başarı oranı düşme ihtimali çok yüksek. Hukuk fakültesi mezunu olmayan sahadaki uzlaştırmacılar, gerektiğinde tarafların ikametgahına kadar gidebilmekte uzlastırmanın sağlanması için çok fazla zaman ve emek sarf edebilirken uygulamada avukat sadece tebligat çekmek ile yetinebiliyor. Ve dosyayı iade edebiliyor.
Böyle bir karar verilmeden önce sahada meslek bazında uzlaştırmacıların başarı performansları istatistiksel olarak ele alınmalı idi.
Mevcut UZLAŞTIRMACILARIN kazanılmış haklarının korunacak olması olumlu bir gelişme iken hukuk fakültesi dışında kalanların artık UZLAŞTIRMACI olamayacak olması üzerinde düşünülmesi gereken bir husus.
Doğru bir tespitler
YanıtlaSilŞu an için uzlaştırmacı yeterli glbi gözüküyor
Gecmiş dönemde
Avukat olan ve olmayan
Başarı ölçülebilir di