TRAFİK KAZASI/ TAKSİRLE YARALAMA UZLAŞTIRMA RAPORU HAZIRLAMA
■Uzlaştırma dosyaları içerisinde en çok zorlanılan ve çelişki de kalınan dosyalardır.
■Trafik Kazası sonrasında vücudunda kalıcı hasar kalan veya bilirkişi raporu ile iş gücü kaybı tespit olunan tarafın, edimli veya edimsiz uzlaşması durumunda hak kaybına uğrayıp uğrayamayacağı en çok sorulan, araştırılan durumdur.
Yargıtay Kararı - 4. HD., E. 2021/3592 K. 2021/4542 T. 14.9.2021
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen 21/02/2019 tarih ve 2019/İHK-20020 sayılı itirazın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
- K A R A R -
Davaccı vekili 27.03.2017 tarihinde müvekilinin içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı ... Şirketi nezdinde sigortalı aracın tek taraflı olarak yaptığı kazada, davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 5.000,00 TL sürekli İş göremezlik ve 50,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatının davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 130.112,21 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, Savcılık Kovuşturma dosyasında Uzlaştırma ile takipsizlik kararı verildiğinden davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvuranın 81.157,32 TL tutarındaki tazminatının kabulü ile 17.05.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştır. İtiraz Hakem Heyetince İtirazın Kabulüne, ... C.Başsavcılığı’nın 2017/5689 soruşturma dosyasında Başvuru sahibi ile araç sürücüsü ...’nun 25.10.2017 tarihinde uzlaşması nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği buna göre CMK 253/19 (Uzlaştma Yönetmeliği 7/6 gereğince “Uzlaşma sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılmaz açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağı" hükmü uyarınca, UHK kararının kaldırılarak başvuru sahibinin başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı uzlaşma tutanağına göre uzlaşılan miktarın alınmış olduğunun anlaşılmasına göre açılan davanın reddinde isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 14,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 14/09/2021gününde Üye ...'un karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
- KARŞI OY -
Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli işgörmezlik, geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri istemlerine ilişkindir.
3- Bu tür dosyalarda, edimli uzlaşma sonrasında sigorta şirketi, ödenen miktar üzerinden sözleşmeyi kısmen veya tamamen feshedebilir. Edimli uzlaşma raporlarında " sigorta şirketi ve kurumlara karşı her türlü talep ve maddi manevi dava açma hakkım saklı kalmak şartı " diye belirtilse de , bu ibareye rağmen aleyhte ve lehte yargı kararları olduğundan taraflara uzlaşma durumunda hak kaybına uğrayabileceği söylenmelidir.
4- Bu bağlamda taraf sigorta şirketinden bir ödeme almış ve/veya alacak ise, sözleşme hükümlerinin incelenmesinde yarar vardır. Zira birçok sigorta şirketi, taraf ile yapılan sözleşmeye, bütün "talep/tazminat ve dava açma haklarını devrettigine "dair madde koymaktadır.
5- Böyle bir madde var veya böyle bir madde şartı ile sigorta ödeme yapacak ise, tarafın edimli uzlaşma durumunda ( karşı taraftan alınan maddi manevi tazminat) sigorta şirketi mağdura ödediği tazminattan bu alınan tutarı talep edebilir. Ve tarafin uzlaştırma sürecindeki edimli uzlaşmada alınan maddi tutarı ödenecek/ödenmiş tazminattan düşme ihtimali vardır. Aynı şekilde taraf dava ve her türlü hukuki tasarrufu sigorta şirketine devrettiginden edimsiz uzlaşma durumunda ise sözleşmenin feshi dahi ileri sürebilir.
![]() |
Son dosyam taksirle yaralama - trafik kazasi- idi.
Taraflar uzlaştı. Fakat
Mağdur taraf sigorta şirketi ile 54.000 Tl karşılığında anlaşmaya varmış idi.
Sigorta sözleşmesini taraf avukatları ile inceledik. Zira manevi tazminat ya da edimsizde taraflar uzlaşacaklardı.
Lâkin, yapilan anlaşma metninde, anlaşma durumunda mağdur tarafın, her türlü, anlaşma, dava açma ve talep hakkını bütünü ile sigorta şirketine devrettiği, aksı tutum ve anlaşma durumunda söz konusu sözleşmenin kısmen ve/veya tamamen feshedilecegi maddesi gereği olumsuz uzlaşma raporu düzenledim.
Taraf avukatları ile birlikte sigorta avukatı ile birçok kez görüştük maalesef yapacak birşey yok. Uzlaşma sağlanırsa hak kaybına uğrama riski vardi. Be sigorta şirketi ilgili maddeyi göstererek uzlaşma sağlanamayacağını aksi takdirde sigorta şirketi tarafından ödenen tutarın kısmen veya tamamen feshedilebilecegini söyledi.
Sonuç olarak daha onceden" sigortaya karşı talep ve dava açma hakkım saklı kalmak şartı" ile uzlaşma sağlanıyordu ( burada da çekişli yargı kararları var . Alehte ve lehte) Fakat daha önce anlaşma varsa sözleşmeyi iyi inceleyin veya uzlaşmadan sonra sigorta şirketi ile sözleşme yapılacaksa sözleşme metninde maddi/manevi talep/dava açma vs. Haklarına ilişkin madde olup olmağı ya da tarafı bağlayıcılığı incelenmelidir.
Ve tarafa da hak kaybına uğrama riski olduğu hatorlatilmalidir. Buna rağmen uzlaşırsa sorumluluğunuz olmaz.
TRAFİK KAZALARI İLE İLGİLİ YARGI KARARLARI:
İZMİR Uzlaştırma Bürosu Savcısı Sayın Musfa YAĞIZ'ın Facebook sayfasından aktarılmıştır:
".......Bazı sigorta şirketleri trafik kazası sonucu yaralanma ve neticesinde uzlaşma ile sonuçlanan dosyalara ilişkin başvuruları, uzlaşmayı gerekçe gösterip kötü niyetli olarak uzlaşmanın feragat niteliğinde olduğunu ve hak talep edilemeyeceğini beyanla reddetmektedir. Bu konu hakkında çeşitli tartışmalar, yorumlar olduğu aşikar ancak Yargıtay'ın ve Antalya Bölge İdare Mahkemesi'nin bazı kararları ile bu konuya açıklık getirildiği görülmektedir. Bu kararlar üzerinden yorumlayacak olursak, bu tarz durumlarda Uzlaştırma Raporu'nun özenle düzenlenmesi gerekmektedir.
Yargıtay ve Antalya Bölge İdare Mahkemesi Kararları
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2015/17658 Esas ve 2017/190 Karar sayılı kararında özetle; "Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:yaya ..., annesi ... ve babası ...’ın sigortalı işleten ... ve sürücü ... aleyhine açmış oldukları maddi ve manevi tazminat davasından feragat etmek şartıyla ve zorunlu trafik sigorta şirketinden talep edilebilecek maddi tazminat hakları saklı tutulmak suretiyle davacı mağdur yaya ..., annesi ..., babası ..., sigortalı işleten ... ve sürücü sanık Emrah 30.000 TL karşılığında uzlaşmış, ceza davasında taksirle yaralama suçundan uzlaşma nedeniyle davanın düşürülmesine, hukuk davasında feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İşbu dava 25/12/2013 tarihinde mağdur yaya ... tarafından bakıcı (tedavi) gideri talepli olarak kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı açılmıştır. Her ne kadar mahkemece davacının dava dışı işleteni ibra etmesi karşısında, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı ... şirketi hakkında da dava açılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, 21.04.2009 tarihli uzlaşma protokolüne göre davacı ... ile anne ve babasının sigortalı işletenden ve sürücüden 30.000 TL tahsil ettiği, aynı protokol ile davacının sigortalı işletenin zorunlu trafik sigortacısına dava açma hakkını saklı tuttuğu görülmektedir. Bu durumda davacının zararının tamamen giderildiği düşünülemez. Davacının zararı tamamen giderilerek kaza nedeniyle bir ibralaşma yapılmadığından ve yapılan anlaşma sigorta şirketinin işletene rücu olmadığı için sigorta şirketinin durumunu ağırlaştırmaması nedeniyle ancak ödeme miktarı kadar sigorta şirketini sorumluluktan kurtaracağından, zarar görenin bakiye zararını sigorta şirketinden talep edebileceği anlaşıldığından, mahkemece taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir." şeklinde belirtilmiştir.
Yani bu olayda, mağdur taraf, diğer taraftan 30.000 TL ödeme almak karşılığında uzlaşmış ancak Uzlaştırma Raporu'na (kararda protokol diye geçmiş) göre davacı ile anne ve babasının zorunlu trafik sigortacısına dava açma hakkını saklı tuttuğu anlaşılmaktadır. Aynı şekilde sanık taraflara (sürücü ve işleten) yönelik maddi ve manevi tazminat davasından feragat ettiklerine de Uzlaştırma Raporu'nda yer verilmiştir.
Antalya Bölge İdare Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 2017/1440 Esas ve 2018/53 Karar sayılı kararında özetle; Uzlaşma teklif formunun matbu bir evrak olduğu, içerisinde yazılı maddelerde "Uzlaşmanın sağlanması hâlinde mağdur, soruşturma/kovuşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açamaz, açılmış bir dava varsa feragat etmiş sayılır." hükmü bulunsa da bu maddenin teklif formunda yer almasının kişiye uzlaşmanın mahiyeti, uzlaşmayı kabul ve reddedilmesinin hukuki sonuçları anlatıldığı anlamına gelmeyeceği, trafik kazalarının 2918 sayılı Kanuna tabi olduğu, trafik kazalarında kusuruyla kazaya sebebiyet veren yanında kusursuz sorumlu olan SİGORTA ŞİRKETLERİ VE İŞLETENLER bulunmakta olduğu, kusurlu sürücü ile uzlaşırken tereddüde yer vermeyecek şekilde sigorta şirketi ve araç işleteni sorumluluktan kurtulacağı tazminat davası açılmayacağı açıkça yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yargıtayın kararında sonuç olarak "...30.000 TL tahsil ettiği, aynı protokol ile davacının sigortalı işletenin zorunlu trafik sigortacısına dava açma hakkını saklı tuttuğu görülmektedir. Bu durumda davacının zararının tamamen giderildiği düşünülemez. Davacının zararı tamamen giderilerek kaza nedeniyle bir ibralaşma yapılmadığından ve yapılan anlaşma sigorta şirketinin işletene rücu olmadığı için sigorta şirketinin durumunu ağırlaştırmaması nedeniyle ancak ödeme miktarı kadar sigorta şirketini sorumluluktan kurtaracağından, zarar görenin bakiye zararını sigorta şirketinden talep edebileceği" hükmüne yer vermiştir.
SONUÇ OLARAK MADDE MADDE ANLATACAK OLURSAK;
1-) Tazminat davası açılamayacağı, açılmış bir dava varsa feragat edileceği hükmü yalnızca dosyadaki tarafları ilgilendirmekle, sigorta şirketine karşı uygulanmaz.
2-) Taraflar EDİMSİZ uzlaşmışlar ise sigorta şirketine karşı tazminat davası açılabilir, sigorta şirketinden tüm zararın tazmini yapılabilir.
3-) Taraflar belirli bir ücret ödenmesi edimiyle uzlaşmışlar ise kusurlu taraftan tazmin edilen rakam miktarına göre ayrıca sigorta şirketine de tazminat davası açılabilir. Örneğin trafik sigortasından tazmin edilebilecek bedel 67.000 TL olup, taraflar kusurlu şahsın 37.000 TL ödemesi karşılığında uzlaşmışlar ise sigorta şirketinden 30.000 TL tazmin edilmek üzere dava açılabilir.
En önemli unsur bu hususların Uzlaştırma Raporu'nda çok açıklayıcı bir şekilde belirtilmesidir. Örneğin rapora; "mağdur her ne kadar şüpheliden 20.000 TL edim talep etmiş ise de (veya mağdur her ne kadar şüpheliden hiçbir edim talebinde bulunmadığını belirtmiş ise de) zorunlu trafik sigorta şirketinden talep edilebilecek maddi haklarının saklı kalması koşulu ile uzlaşmayı kabul etmiştir." şeklinde bir ibare yazılmalıdır......"
YAZIN HAZIRLANIRKEN İZMİR UZLAŞTIRMA BÜROSU SAVCICISI SAYIN MUSTA YAĞIZ'ın UZLASTIRMA-2018 sayfasından faydalanılmıştır.
https://www.facebook.com/groups/2336639499888753/permalink/2421360084750027/
UZLAŞTIRMACI SERKAN HORUZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder