Bu Blogda Ara

#wasata etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#wasata etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Mayıs 2022 Perşembe

SOSYAL ARABULUCULUK SINAVINA HAZIRLIK

 


■ Sosyal Arabuluculuk  sınavı ne zaman yapılacak?


Sosyal arabuluculuk sınavı, 2 Temmuz  2022 tarihinde Atatürk Üniversitesi tarafından,  Üniversite web sitesi üzerinden online olarak yapılacaktır. Birinci sınava herhangi bir nedenden ötürü gireyemeyenler için 10 EYLÜL tarihinde ikinci bir online sınav hakkı verilecektir.

■ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ARABULUCUK SİSTEMİNE GİRİŞ VE SINAV LİNKİ: 

TC'niz ile giriş yapabilirsiniz:

https://atasemdbs.atauni.edu.tr/




■ Sosyal Arabuluculuk sınavında;  ÇATIŞMA VE UYUŞMAZLIK ANALİZİ ,  MÜZAKERENİN SOSYAL PSİKOLOJİSİ, AVRUPA’DA SOSYAL ARABULUCULUK, KURAMDAN UYGULAMAYA SOSYAL ARABULUCULUK ve ARABULUCULUĞUN FELSEFİ VE KÜLTÜREL TEMELLERİ derslerinden sorumlu olunacaktır.





■ Sınav konuları, AVRUPA’DA SOSYAL ARABULUCULUK, KURAMDAN UYGULAMAYA SOSYAL ARABULUCULUK ve ARABULUCULUĞUN FELSEFİ VE KÜLTÜREL TEMELLERİ derslerine, (literatür bilgi ağırlıklı içerik taşıdıklarından) kitaplardan hazırlanılacak; ancak, yine de bu üç dersle ilgili beş ayrı akademisyen tarafından sosyal arabuluculuk temel bilgi ve becerisi kazandırmaya yönelik ders anlatımları sisteme yüklenecektir. 
DİKKAT SINAV YÖNERGESİ!


1 VE 2. GRUP DERSE BAŞLAMIŞ VE DERSLERİ BİTECEK İLK KATILIMCILARIN FİNAL SINAVLARI 2 TEMMUZ 2022 TARİHİNDE SİSTEM ÜZERİNDEN GİRİŞ YAPILARAK GERÇEKLEŞTİRİLECEKTİR.

SINAV SAATİ:15.00 İLE 17.00 ARASINDA GİRİŞ YAPILARAK TAMAMLANACAKTIR.

FİNAL SINAVINDAN BAŞARISIZ OLANLARIN BÜTÜNLEME SINAVLARI SİSTEM ÜZERİNDEN GİRİŞ YAPILARAK 10 EYLÜL TARİHİNDE SAAT: 15.00 İLE 17.00 ARASINDA YAPILACAKTIR.

SINAV ÇOKTAN SEÇMELİ OLARAK YAPILACAKTIR. SINAVDA 40 SORU BULUNMAKTADIR.

Yanlış doğruyu götürmeyecek.

DERSLERİ TAKIP ETTİĞİNİZ YERDEN SINAV BÖLÜMÜ OLUŞTURULACAK ORADAN GİRİŞ YAPARAK SINAV OLACAKSINIZ. 

SINAV SÜRENİZ 50 DAKİKADIR. BELİRLENEN SAAT DİLİMLERİ İÇERİSİNDE GİRİŞ YAPARAK SINAVINIZI TAMAMLAYABİLİRSİNİZ. 

HER SORUYU BİRKERE GÖREBİLİRSİNİZ SORUYU İŞARETLEDİKTEN SONRA GERİ DÖNEMEZSİNİZ. ONUN İÇİN İYİCE DÜŞÜNÜP KARAR VERDİKTEN SONRA SORULARI CEVAPLAYINIZ. 

HER SORU İŞARETLENDİKTEN SONRA DİĞER SORU GÖRÜNECEKTİR. SINAVDA BAĞIL NOT GEÇME SİSTEMİ KULLANILACAKTIR.

SONUÇLAR BAŞARILI VE BAŞARISIZ ŞEKLİNDE İLAN EDİLECEKTİR. 50 PUAN ÜZERİ ALANLAR BAŞARILI SAYILACAKTIR. 

SORULAR AĞIRLIKLI OLARAK HOCALARIN ANLATIMLARINDAN VE 3.-4.-5. KİTAPLARDAN SORULACAKTIR.



■SINAV İCİN KURULAN, TELEGRAM GRUPLARI

SOSYAL ARABULUCULUK YARDIMLAŞMA PLATFORMLARI

Aşağıdaki gruplar , Sosyal Arabuluculuk sertifika programına katılım sağlamayı düşünenler için bilgi paylaşımında bulunmak üzere kurulmuştur.


 





■ Sınav sorularının SORU DAĞILIMI

☆☆☆▪ % 50'si ÇATIŞMA VE UYUŞMAZLIK ANALİZİ ,  MÜZAKERENİN SOSYAL PSİKOLOJİSİ derslerinden 

☆☆☆☆% 50'sı ise AVRUPA’DA SOSYAL ARABULUCULUK, KURAMDAN UYGULAMAYA SOSYAL ARABULUCULUK ve ARABULUCULUĞUN FELSEFİ VE KÜLTÜREL TEMELLERİ derslerinden gelecektir.


■ Sınavda başarı: Çan Eğrisi esasına göre olacaktır. 

■Yanlış doğruyu götürmeyecek.

2. 50 ve üzeri not alan başarılı olacak.

3. Bu durumda 20 doğru yapan 50 alacağı  için boş soru bırakılmaması lehinizedir. 

■ Sosyal Arabulucuk sınavına girip başarılı olan adaylardan Adalet Bakanlığı siciline kayıtlı,  Uzlaştırmacılar, Arabulucu Avukatlar , Akademisyenler, kamu kurum ve kuruluşları idarecileri doğrudan akretide olacaktır. Uygulama seminerine katılmalarına gerek kalmayacaktır.

■  Akretide Sosyal arabulucular, 81 ilde örgütlenmesini tamamlamış sosyal arabululucu bürolarına kayıtları yapılacak protokol imzalanan  özel ve/veya kamu kurum ve kuruluşlarından talep gelmesi durumunda görevlendirme yapılabilecektir. ( arabulucunun isteğine bağlı olarak)

■ Sosyal arabulucu faaliyeti için henüz, resmi ve özel kurumlarda ücret ödenmesine ilişkin bir düzenleme olmamasına karşın yakın bir gelecekte verilen emeğin karşılığında bir düzenlemeye gidileceği öngörülmektedir.




Dersler için linkler:










SOSYAL ARABULUCULUK , ATATÜRK UNIVERSİTESİ PLATFORMUNA GİRİŞ


https://atasemdbs.atauni.edu.tr/login/index.php

Kullanıcı adınız ve şifreniz

TC KİMLİK NUMARANIZDIR


SOSYAL ARABULUCULUK NEDİR? BAŞVURU KOŞULLARI/LİNKLERİ İÇİN AŞAGIDAKİ LİNKE GIREBILIRSİNİZ




20 Nisan 2022 Çarşamba

SOSYAL ARABULUCULUK NEDİR?

 SOSYAL ARABULUCU BAŞVURU LINKLERİ & ŞARTLARI




SOSYAL ARABULUCULUK İLE İLGİLİ SORU VE CEVAPLAR İÇİN AŞAGIDAKİ LINKLERİ TAKİP EDEBILIRSİNİZ:








2022 YIILI 1. ETAP BAŞVURULARI SONA ERMİSTİR. GÜNCEL İLAN DUYURULARI İÇİN AŞAGIDAKİ LİNKLERİ TAKİP EDEBİLİRSİNİZ


https://arabulucu.tfkweb.online/


AYDIN ADNAN MENDERES  ÜNİVERSITESİ HEGEM İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ

https://ueportal.adu.edu.tr/


SOSYAL ARABULUCULUK WEB SAYFASI

https://sosyalarabuluculuk.org/


KONU İLE İLGİLİ  SORU/CEVAP  TELEGRAM SAYFALARI


https://t.me/SosyalArabulucu


https://t.me/SosyalArabulutcuSoruBankasi



19 Nisan itibari ile EĞİTİM ALACAKLARIN LİSTESİ


http://www.hegemvakfi.org.tr/page/sertifika-programlari/17




■ Sosyal arabuluculuk, ABD menşeili olup, 1940'lı yıllarda teorik olarak, 1960'lı yıllarda ise toplum içerisinde uygulama alanı bulan ve bütün dünyaya yayılan, hukuki sistemlere alternatif bir toplumsal uzlaşı/çözüm yöntemidir.

 


 

■ Sosyal arabuluculuk, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Mahkeme ( Kovuşturma) sürecine başvurmadan toplum içerisinde, toplumsal uzlaşı/arabuluculuk eğitimi almış, çözüm yöntemleri konusunda deneyimli/egitimli profesyonel kişilerce çözüme kavuşturulmasıdır.





■ Sosyal arabuluculuk kavramın Türkiye uygulaması ise HEGEM VAKFI, öncülüğünde bir sivil toplum  hareketi olarak başlamıştır. Sosyal arabuluculuk,  AB uyum müktesebatı içerisinde de yer alan  halen birçok Üniversite, Bakanlık, kurum ve kuruluşun içerisinde yer aldığı/paydaş olduğu uzun soluklu bir projedir.








■ Sosyal arabulucuk projesinin, insan kaynaklarına bakıldığında ise, Üniversite öğretim üyeleri, Üniversite öğrencileri, kamu kurum ve kuruluşları çalışanları, ,Adalet Bakanlığı Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı Siciline kayıtlı  Uzlaştırmacılar, Avukatlar, Arabulucular ile  herhangi bir kuruma bağlı olmaksızın çalışan projede adı sayılan lisans mezunları ve bölüm farkı gözetmeksizin bütün yüksek lisans mezunlarıdır.


KİMLER SOSYAL ARABULUCU OLABİLİR?






■ Sosyal arabulucu sertifikası, belgesi almak için eğitim sonrası yapılacak sınavda başarılı olacak adaylar aşağıdaki kazanımları ve unvanları elde edeceklerdir.




VERİLECEK EĞİTİM İÇERİKLERİ NELERDİR? VE EĞİTİM ŞEKLİ NASIL OLACAKTIR?





SOSYAL ARABULUCU SERTİFİKASI İLE ELDE EDİLECEK UNVAN VE KAZANIMLAR NELERDİR?


SOSYAL ARABULUCULUK  AYDIN  ADNAN MENDERES ÜNIVERSITE'SI LİNKİ/SINAV GİRİŞ LİNKİ ( TC ile giriş yapabilirsiniz)

https://ueportal.adu.edu.tr/


HAZIRLAYAN: UZLAŞTIRMACI SERKAN HORUZ

serkanhoruz.blogspot.com

17 Ocak 2022 Pazartesi

Türk Hukukunda Uzlaşma ve Uzlaştırma Kültürü

 



Uzlaşma hukuki anlamda hayatımıza nispeten yeni yerleşen bir olgu olmasına karşın, Türk toplumsal yaşamına hiç te uzak olmayan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.  Bu nedenle öncelikle “uzlaşma” kavramı ve “uzlaştırma” kavramının Türk kültürü içindeki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır.

Uzlaşma, sözcük anlamı olarak: TDK’da “Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak” şeklinde tanımlanmaktadır.

Hukuki anlamda ise Uzlaşma, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda: “iletişim süreci sonunda varılan anlaşmayı ifade ederken, uzlaştırma tarafların katıldığı sürecin bizzat kendisini ifade etmek için kullanılmaktadır.”

Her iki tanım ele alındığında uzlaşma; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, gerektiğinde karşılıklı ödünler vererek, bir orta yolun bulunması, zararın telafisi, anlaşmazlığın ortadan kaldırılması şeklinde tanımlanabilir. Söz konusu tanımlar, analiz edildiğinde; uzlaştırmanın, hukuksal boyutunun yanında iletişim ve kültürel yönünün de bulunduğu hatta olmazsa olmazlarından biri olduğu görülmektedir. 

Uzlaşmanın, başarıya ulaşmasında birincil öğe, iletişimdir. Bu bağlamda uzlaşmayı ancak, karşılıklı konuşmayı bilen, empati yeteneği olan ve aynı zamanda iyi bir dinleyici olan bireyler yapabilirler.

 Nitekim Napolyon bir sözünde: 

“Her şeyi konuşabilen insanlar, her şeyin üstesinden gelebilirler.” der.  

Bu noktada uzlaştırma sürecini idare eden, uzlaştırmacının da hukuki bilgisinin yanında hangi niteliklere ve donanımlara sahip olması gerektiğinin ipuçları ortaya çıkmaktadır.

Uzlaşmanın başarıya ulaşmasında ikinci öğe, söz konusu toplumun kültürüdür. Dahası, uzlaşının kültür içerisindeki yeri, konumu ve sorunların çözümündeki etkinliğidir. Toplumsal yaşamın içerisinde her düşünceden, inanıştan, kültürden bireylerle birlikte yaşıyoruz. Şüphe yok ki toplumsal yaşamın bir gereği olarak, kimi zaman problemlerimiz/sorunlarımız da ortaya çıkabilir. İşte bu sorunların çözümü aşamasında kişinin sosyal ilişkilerinde uzlaşı kültürü içinde hareket etmesi gerekir. Bu noktada uzlaşma, kaybet/kaybet yerine kazan/kazan ilkesinin egemen olduğu, aklı kullanmanın ve başkalarının da aklından istifade etmenin yollarından biridir.

 Hukuki literatürde uzlaştırma, İngiliz anglo-sakson hukuk sisteminde ve uzak doğu ülkelerinden Japonya örneğinde karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Japon hukuk sistemi, büyük oranda uzlaştırma süreci içerisinde yürütülmektedir. Türk hukuk sisteminde ise uzlaştırma müessesi; özellikle adli yargıdaki iş yükü, adli personel yetersizliği, süregelen davaların uzun yıllar sonuçlandırılamaması, dava sürecinin taraflara, devlete maliyeti vb. nedenlerle bir alternatif çözüm yöntemi olarak görülmüş ve uygulamaya geçirilmiştir. Özellikle yerelde “İzmir modeli” olarakta bilinen birçok başarılı örnekler başta olmak üzere, ülke genelinde çok kısa zamanda oldukça olumlu sonuçlar alınmaya başlanmıştır.

 Uzlaştırma sürecinin hukuk sistemimizde oldukça kısa süreli bir geçmişe sahip olmasına karşın, denilebilir ki bu maya hem hukuk sistemimizde hem de Türk toplum yapısında tutmuştur. Hatta filmlere konu olmuştur.😊


https://youtube.com/shorts/mwzOh8rORIM?feature=share


Bu bağlamda, uzlaşma ve uzlaştırma sürecinin Türk toplum yapısındaki kökleri üzerinde de durmakta fayda vardır. Uzlaşma; Her ne kadar hukuksal düzenleme anlamında literatürümüze yeni giren bir olgu olarak karşımıza çıksa da, Türk toplumunun geleneklerinde, kültüründe hatta genetiğinde olan, yabancı olmadığımız bir çözüm yöntemidir. Hatta gerek bireyler arasında ve gerekse toplumsal problemlerin çözümü noktasında yakın zamana değin kentleşmenin yoğun olarak yaşanmadığı, herkesin oturduğu yerleşim mahallinde birbirini tanıdığı, komşuluk ilişkilerinin yaşandığı yakın geçmişimizde, problemlerin çözümü mahalle tarafından herkesin sevip saydığı, sözünün dinlendiği, bir işe girişileceği zaman danışıldığı saygın kişiliklerince çözülürdü. Bir nevi gönüllü uzlaştırmacı olan bu kişilerin çözümü bütün taraflarca kabul edilir, anlaşmazlıklar ihtilaflar sulh yoluyla hallolurdu. Kim bilir, belki de şehirleşmenin toplumsal kültürümüze en büyük zararı, bu toplumsal dokunun zedelenmesi, bireyselleşme olmuştur.

Uzlaşmanın Türk kültürü açısından ilk örnekleri, Dede-korkut hikayelerinde “Dede-korkut” karakteri ile karşımıza çıkar, Türk toplumsal yaşamı ve kültürünün önemli bir eseri olan bu destansı hikâye karakteri, Dede-korkut; tarafları uzlaştıran, sorunları sulh yoluyla çözen, barıştıran, nasihat veren rolü uzlaştırmanın türk gelenek ve göreneklerindeki izdüşümleri, belki de ilk örnekleri sayılabilir.

Yine, Türk aile yapısı incelendiğinde de, özellikle aile içerisindeki problemlerin çözümünde, aile büyüklerinin devreye girdiği, sorunların çözümü noktasında aile içerisindeki taraflarla bir araya gelerek, tarafları yan yana getirerek   sorunların ortadan kaldırıldığı hepimizin kendi ailesi içerisinde tanık olduğumuz örnekler değil midir?  Bu bağlamda toplumsal bağların kentlere göre daha güçlü olduğu kırsal yaşamda özellikle dini kimliği olan büyükler veya herkesçe sözüne, doğruluğuna inanılan bir nevi akil/emin insan hüviyetindeki kişilerde taraflar arasındaki problemlerin çözümünde devreye girebilmektedir. Özellikle kırsal alanda/ köylerde karşılaştığımız bu durum, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı köyün ileri gelen saygın kişilerin arabuluculuğu ile çözüme kavuşturulması örneğinde karşımıza çıkmaktadır.

Kimi zaman, dini bayramlar gibi toplum kültürümüz açısından önem taşıyan özel günlerde uzlaştırma sürecinde sorunların çözümü noktasında önemli bir yer teşkil edebilmektedir. Bu özel günlerde taraflar bir araya getirilmekte, aralarındaki sorunlar toplum ileri gelenlerinin öncülüğünde barışçıl bir şekilde sonuçlandırılabilmektedir.

Sonuç olarak uzlaşma/uzlaştırma kavramı, hukuki literatürümüze yeni giren bir olgu olmasına karşın, problemlerin çözümü noktasında Türk toplumuna çok uzak bir yöntem değildir.  Hatta toplum içerisinde uygulaması ve pratiği olan bir uygulamadır denilebilir. Belki de, Türk hukuk sisteminde kısa bir geçmişe sahip olmasına karşın büyük bir başarı göstermesinin altında bu gerçeklik yatmaktadır. 


UZLAŞTIRMACI Serkan HORUZ

serkanhoruz.blogspot.com