Bu Blogda Ara

7 Eylül 2021 Salı

UZLAŞTIRMACI SİCİLİNE KAYIT OLMA

UZLAŞTIRMACI SİCİLİNE KAYIT SÜRECİ

Oldukça uzun ve zorlu bir sürecin ardından, uzlaştırmacı sınavını kazanan adaylar için nihayet bakanlık adli sicile kayıt duyurusunu yayımladı:


Buna göre adaylar:

1-  9 ila 23 Eylül  2021 tarihleri arasında ilgili yönetmeliğin 48 maddesi esaslarına göre UZLAŞTIRMACI alımları yapılacaktır. 

Uzlastırmacı adayları sicile kayıt işlemlerini bakanlığın aşağıdaki linkine girerek yapabileceklerdir.

https://alternatifcozumler.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/uzlastirmaci-siciline-kayit-basvurularina-iliskin-ilan-yayinlanmistir-detaylar-icin-tiklayiniz

2- Aşagida görselleri sunulan ilgili yönetmeligin 48 maddesindeki şartları taşımayan uzlaştırmacıların sınavı kazansa dahi sicile kayıtları yapılmayacaktır








Adli sicile kayıt işlemlerini tamamlayıp aramıza katılacak arkadaşlarımıza şimdiden başarılar dilerim 

Adli Sicile kayıt ile ilgili yaşayabileceğiniz sorunlar için bakanlık iletişim adreslerine aşağıdaki linkten erişebilirsiniz 


UZLAŞMACI : SERKAN HORUZ

10 Haziran 2021 Perşembe

UZLASTIRMACI OLMAK İÇİN HUKUK FAKÜLTESİ MEZUNU OLMA ŞARTI:


Uzlaştırmacılık  gerek Anglo Sakson ve gerekse Avrupa hukuku uygulamalarında hukuk mezunu olan ve olmayan kişilerce yerine geririlen multi disipliner bir alandır.  Diger ülkelerden farklı olacak bu kararın yerinde bir karar olup olmadığını zaman gösterecek...



Oysa olması gereken uzlaştırmacılığı, psikoloji, sosyoloji, iletişim hukuk bilimi gibi multidisipliner bir alan olarak 4 yıllık lisans eğitimi şeklinde düzenlenmesi ( ayrı bir meslek sayilması) olmalı idi. Nitekim, UZLAŞTIRMACILIK, Mevcut hukuk sistemi öncesinde Alternatif bir çözüm yoludur. Hukuk fakültesi mezunları ise  zaten mevcut hukuk sisteminin bir aktörüdür. Hukuki sistemler ile  ve hukuki kimlige sahip kimselerce sorun çözüme kavuşturulacak ise hukuki sisteme , " ALTERNATİFLİK "  söz konusu değildir zaten. 


Kaldı ki,  Avukatın tek geçim kaynağı  davalardır. Uzlaştırma ile sorunun çözülmesi  gelir kaybı demektir. Bu durum ise Avukatlar için " ÇIKAR UYUŞMAZLIGI" sorunsalını doğuracaktır. Yani avukat UZLASTIRMADAN elde edeceği gelirdense dosyayı olumsuz kapatıp, kendisi dosyanın müdafiisi veya vekili olmayı tercih edebilir. Veya bir başka avukat arkadaşına dosyayı paslayabilir. 


DİPNOT: AVUKATLAR BÖYLE ETİK İHLAL YAPAR DEMEK BÜTÜN HUKUK CAMİASINI TÖHMET ALTINDA BIRAKMAK DOĞRU DEGİLDİR. LÂKİN OLABİLİR. OLMA İHTİMALİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR


Mevcut durumda  eğer özlük/mali haklarda bir iyileştirme yapılmaz ise   dosya başına alınan ücret oldukça düşük olduğundan avukatlar için pekte cazip olmayacağından başarı oranı düşme ihtimali çok yüksek. Hukuk fakültesi mezunu olmayan sahadaki uzlaştırmacılar, gerektiğinde tarafların ikametgahına kadar gidebilmekte  uzlastırmanın sağlanması için çok fazla zaman ve emek sarf edebilirken uygulamada avukat  sadece tebligat  çekmek ile yetinebiliyor. Ve dosyayı iade edebiliyor.


Böyle bir karar verilmeden önce sahada meslek bazında uzlaştırmacıların başarı performansları  istatistiksel olarak ele alınmalı idi.


Mevcut UZLAŞTIRMACILARIN kazanılmış haklarının  korunacak olması olumlu bir gelişme iken  hukuk fakültesi dışında kalanların artık UZLAŞTIRMACI olamayacak olması üzerinde düşünülmesi gereken bir husus.


Bakan Gül: 



"....Uzlaştırmacı olmak için 'hukuk fakültesi' şartı getireceğiz


Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: "Ceza muhakemesinde bundan sonra uzlaştırmacı olabilmek için hukuk fakültesi mezunu olma şartını getireceğiz"


- "Müzakere başarı oranı 2020 yılında yüzde 85'e ulaşmıştır"


Uzlaştırmanın ilk kez Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ceza adalet sistemine dahil edildiğini belirten Gül, 2016'da kurumun tüm ihtiyaçlarının gözden geçirilerek daha disipline edilir hale getirildiğini söyledi.


Gül, uzlaştırmanın, anlaşmazlığın taraflarını memnun edecek bir müessese olduğuna dikkati çekerek, "1 Ocak 2017'den günümüze kadar toplam 993 bin 58 dosyada mağdur ile şüpheli, başka bir deyişle en az 2 milyon kişi Türkiye'de uzlaşma sağlamıştır. Böylece 2017 yılında yüzde 80 ile başlayan müzakere başarı oranı, 2020 yılında yüzde 85'e ulaşmıştır. Görüldüğü gibi uyuşmazlıkların barışçıl yöntemlerle çözülmesi yaygınlaşan bir yöntemdir." ifadelerini kullandı.


Uzlaştırmanın hukuki anlaşmazlıkların çözümüne katkı sağladığını belirten Gül, Mehmetçik Vakfı, LÖSEV, şehit ve gazi yakınları için açılan hesaplara bağış, engelli vatandaşlara yardım gibi uygulamalarla da uzlaştırmanın sonuçlanabildiğini bildirdi.


"Reform irademizi her alanda olduğu gibi bu alanda da çok diri tutuyoruz." diyen Gül, İnsan Hakları Eylem Planı'nın insan onurunun, hak ve özgürlüklerin daha iyi korunması kapsamında oluşturulan bir belge olduğunu dile getirdi.


Gül, İnsan Hakları Eylem Planı ve Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin adım adım uygulamaya geçmesi için takvime bağlandığını, bu süreci takip ettiklerini söyledi.


- "Hukuk fakültesi mezunu olma şartı getireceğiz"


Bakanlık bünyesinde alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına ilişkin kurumsal yapıyı güçlendireceklerini ifade eden Gül, şöyle konuştu:


"Ceza muhakemesinde bundan sonra uzlaştırmacı olabilmek için hukuk fakültesi mezunu olma şartını getireceğiz. Çünkü bu bir yargısal sürecin parçasıysa bu yargısal süreçte hukuk fakültesi mezunlarının, bu uzlaştırma sürecini yapabilmesi gerekir. Dolayısıyla uzlaştırmacı olabilmek için hukuk fakültesi mezunu olma şartının da yakın zamanda hayata geçmesini hedefliyoruz ve bu konuda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Elbette mevcut uzlaştırmacılardan istifade etmeyi sürdüreceğiz...."


Anadolu Ajansı


İSTANBUL BAROSUNA TEBLİĞ EDİLEN KARAR:

".......Barodan yapılan açıklamanın tamamı şöyle;


5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Uzlaştırma” başlıklı 253/24. maddesinde, avukat dışındaki uzlaştırmacıların “hukuk öğrenimi görmüş kişiler” olacağı düzenlenmiştir.


Yasada zikredilen “hukuk öğrenimi görmüş kişiler” ibaresi ile hukuk fakültesi mezunları kastedilmesine rağmen, 05.08.2017 gün ve 30145 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’nin uzlaştırmacı siciline kayıt olma şartlarının düzenlendiği 48. maddesinin 2. fıkrasının (ç) bendi olan: “Hukuk öğrenimi görmüş kişiler yönünden üniversitelerin hukuk fakültelerinden mezun olmak veya hukuk ya da hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat veya maliye alanlarında en az dört yıllık yüksek öğrenim yapmış olmak,” hükmünün ve yönetmeliğin bazı maddelerinin kanuna ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ile yürütmesinin durdurulması istemli olarak İstanbul Barosu tarafından Danıştay’da dava açılmıştır.


14.08.2017 tarihinde açılan davada 1 yıl 7 ay sonra, 18.03.2019 tarihinde yürütmenin durdurulmasıyla ilgili karar verilmiş; davanın açıldığı tarihten itibaren de 4 yıl 10 ay sonra, 22.06.2022 tarihinde esastan hüküm oluşturulmuştur. Bu karar da 6 ay sonra Baromuza tebliğ edilmiştir.


Davanın kısmen kabul kısmen reddine verilen uyuşmazlıkta, yönetmeliğin “Uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği”ni düzenleyen 32/2. maddesi olan: “Aksi kararlaştırılmamışsa, taraflar, müdafi ve vekiller de birinci fıkrada belirtilen gizlilik kuralına uymakla yükümlüdür.” hükümde yer alan “Aksi kararlaştırılmamışsa…” ibaresinin iptaline karar verilmiştir.


İptal gerekçesi şöyledir:


“5271 sayılı Kanun'un 253. maddesi, 13.  fıkrası ve 20. fıkralarında kurala bağlanan uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği kuralı, davaya konu Yönetmelik maddesinin 1. fıkrasıyla, hem uzlaştırmacıları, hem de tarafları, müdafi ve vekilleri kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Bu haliyle  tarafların, müdafi ve vekillerin de uzlaştırma müzakerelerinin gizliliğine ilişkin kurala uyma yükümlülükleri bulunmaktadır.


Öte yandan, 5271 sayılı Kanun'un anılan hükümleri incelendiğinde, uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği kuralının istisnasını içeren bir hükme yer verilmemesine rağmen, Yönetmelik maddesinin 2. fıkrasında yer verilen dava konusu "aksi kararlaştırılmamışsa" ibaresiyle  tarafların, müdafinin ve vekillerin uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği kuralına uyma yükümlülüklerine istisna getirebileceklerinin kurala bağlandığı, bu durumun ise Kanun'da öngörülmeyen ve Kanun'da belirtilen düzenleme yapma yetkisini aşar nitelikte olduğu sonucuna varılmaktadır.


Ayrıca, dava konusu "aksi kararlaştırılmamışsa" ibaresiyle uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği kuralına uyma yükümlülüğü  taraflar, müdafi ve vekillerin iradesine bırakılmış ise de, gizliliğin istisnasını oluşturacak hal ve şartların belirlenmesine ve uygulanmasına yönelik sınırların açık ve net bir şekilde gösterilmediği, dolayısıyla anılan düzenlemenin hukuki belirlilik kuralına da uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.


Bu haliyle davaya konu düzenlemede üst hukuk normlarına ve hukuki belirlilik ilkesine uygunluk görülmemektedir....”


ISTANBUL BAROSUNUN AÇIKLAMASI:


"......Bundan önceki Adalet Bakanı’nın: "Ceza muhakemesinde bundan sonra uzlaştırmacı olabilmek için hukuk fakültesi mezunu olma şartını getireceğiz. Çünkü bu bir yargısal sürecin parçasıysa bu yargısal süreçte hukuk fakültesi mezunları bu uzlaştırma sürecini yapabilmesi gerekir. Dolayısıyla uzlaştırmacı olabilmek için hukuk fakültesi mezunu olma şartını da yakın zamanda hayata geçmesini hedefliyoruz" söyleminin bir an evvel hayata geçirilerek uzlaştırmacıların yasada düzenlendiği biçimde avukatlar ve hukuk fakültesi mezunları tarafından yürütülmesi için gerekli girişimlerimizi İstanbul Barosu olarak sürdürmeye devam edeceğimizi meslektaşlarımızın ve kamuoyunun bilgisine sunarız...."


İSTANBUL BAROSU BAŞKANLI




HAZIRLAYAN: SERKAN HORUZ 

serkanhoruz.blogspot.com

16 Mayıs 2021 Pazar

UZLAŞTIRMACIDA BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

 Uzlaştırma başarısı, bilgi ve donanım yanında bazı kişilik özelliklerine sahip olmak ile doğru orantılıdır. Birçok uzlaştırmacı aşağıdaki becerilere ve kişilik özelliklerine vakıf olmadığından başarısız olabilmekte hatta uzlastirmacılığı bile bırakabilmektedir.

Peki bu özellikler nelerdir?



  ☆●☆İLETİŞİM  BECERİSİ: Uzlaştırma süreci tarafların sözel ve beden dillerini çok iyi okumayı gerektirir. ( tarafın beden hareketleri/ses tonu vb) Uzlaştırmacı bu ip uçlarını kullanabilmelidir. Uzlaştırma başarısı  uzlaştırmacının bu alana hakimiyeti ve ikna yeteneğine bağlıdır.

  ☆●☆ TARAFLARIN PSİKOLOJİSİNİ ÇÖZEBİLME*
 Tarafların hangi durumda olduklarını çözümleyebilme hem uzlaştırma sürecindeki taktikleri hem de sonuca ulaşmayı kolaylaştırır.

  ☆●☆ PAZARLIK BECERİSİ*
 Uzlaştırma süreci bir pazarlık sürecidir. Tarafların güçlü ve zayıf yanları nelerdir? Nerelerde nasıl ödün verilebilir? Nasıl bir yöntem izlenirse ilerlenebilir? Nerede ne zaman geri çekilme veya ilerleme adımları atılmalıdır? Tüm bunlar problem çözme yeteneğine bağlıdır. ( kazan/kazan en çok uygulanan pazarlık taktiğidir)

  ☆●☆ETKİN DİNLEME: ile tarafın uzlaştırmacıya karşı güveni artar. Uzlaştırmacı, uzlaştırma görüşmelerinde kesinlikle etkin dinleme durumundan asla vazgeçmemelidir. Tarafın sözünü kesmemeli/deşarj olmasını sağlamalıdır. Notlar almalı, taraf ile göz temasını yitirmemelidir. Böylece tarafta güven ve samimiyet hissi verilecektir.

  ☆●☆SABIR VE ÖFKE KONTROLÜ
 Uzlaştırma süreci yıpratıcı bir süreçtir. Uzlaştırmacı bunun farkında olan ve bu nedenle sabırla çaba gösteren kişi olmalıdır. Tarafların birbirleriyle çatışmaları ve  zaman zaman öfkelerini uzlaştırmacıya yöneltmeleri çok karşılaşılan  bir durumdur. Bu nedenle uzlaştırmacı öfke kontrolü konusunda yetenekli olmalıdır. Burada en önemli nokta tarafsız oldugunuza karşı tarafın itimat etmesidir. Aksi yönde bir izlenim verirseniz. Uzlaştırma süreci sekteye uğrayacaktır. Bu nedenle uzlaştırma görüşmelerinde objektif olmalı , yargıda bulunulmamalıdır. Unutulmaması gereken bizler hakim /yargılayan değiliz.

  ☆●☆BAŞKALARINA YARDIM ETME:
 Uzlaştırma işi herşeyden önce başkalarına yardım etme işidir. Uzlaştırmacılık işi elbette bir ücret karşılığı yapılacak olmasına rağmen başkalarına yardım etmekten hoşlanan/yardımsever kişilik yapısına sahip kimselerin uzlaştırma da başarılı oldukları gözlemlenmektedir.

  ☆●☆KENDİ PSİKOLOJİSİNİN FARKINDA OLMA:
Uzlaştırmacının kendisinin de duyarlı olduğu hususlar vardır.  Bu yıpratıcı uzun uzlaştırma sürecinde başarılı olması kendi güçlü ve zayıf yanlarının da farkında olmasına bağlıdır.

 ☆●☆ UZLAŞTIRMACI TARAFSIZ VE ÖNYARGISIZ OLMALIDIR:Uzlaştırmacı kesinlikle taraf tutmamalıdır. Taraflardan birinin mesajını diğerine götürüp aktarırken yanlış bilgi aktarmamaya dikkat etmelidir. Tarafların giyim kuşamlarına tiplerine veya başka kişisel özelliklerine ön yargısı bulunan bir uzlaştırmacının bizzat kendisi süreci olumsuz hale getiren olabilmektedir. Kişilerin inançları/siyasi/ideolojik görüşleri  karşısında tarafsız/önyargısız olmalıdır.

☆●☆UZLAŞTIRMACI GİYİM KUŞAMI: Uzlastırmacı taraf ile görüşmeye giderken, tercihen resmi bir kıyafet  veya en azından gömlek vb. Kıyafet ile  gitmesi,  evrak çantası/not  defteri  yanında bulundurması tarafta bırakacağı intiba/güveni olumlu etkileyecektir.

UZLAŞTIRMACI SERKAN HORUZ
serkanhoruz.blogspot.com

15 Mayıs 2021 Cumartesi

ASKER TARAF İLE UZLAŞTIRMA SÜRECİ



Uzlaştırma sürecinde asker taraf ile uzlaştırma yapılabilir mi? Yapılamaz ise bunun hukuki dayanağı var mıdır?




■Kimi uzlaştırma dosyalarında taraf, askerlik öncesinde bir suça karışmış ve uzlaştırma dosyasının bir tarafı olmuş olabilir. Uzlaştırma süreci içerisinde kural olarak böyle kişilerin dosyaları askerlik sonrasına bırakılmak üzere üst yazı ile iade edilir.

Tarafın sıfatı şüpheli ise:




■Nitekim yukardaki hukuki düzenleme asker kimseler hakkındaki hukuki işlemleri düzenler:

■353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanun'un 20. maddesi;

☆●☆Davaların geri bırakılması:

Madde 20 - Muvazzaf ve yedek er ve erbaşların ve yedek subay ve yedek askeri memurların *askere girmeden veya silah altına çağrılmadan önce işledikleri yukarı haddi  ( 1 yıl) bir yıla kadar, şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlara ait davalarda ilk ve son soruşturma işlemleri askerliklerini bitirmelerine kadar geri bırakılır.

■Hükmü gereğince, asker tarafların, "uzlaştırma" işlemleri  askerlik sonrasına bırakılır.

TARAF  MÜŞTEKİ ISE , UZLASTIRMA İŞLEMLERİ AYNEN YÜRÜTÜLÜR  

■Buna karşın kimi savcılar, insiyasitif alarak, dosyayı bekletmek yerine , müzakerelerin devamı yönünde de karar verebilir. Bu nedenle  bu tür dosyaların bağlı bulunulan savcı ile görüşülmesinde yarar vardır.

■Özellikle EDİMSİZ uzlaşma sağlanan dosyalarda, istinabe yöntemi ile asker olan taraf en yakın adliyeye yönlendirilip  sürecin tamamlanma imkanı da vardır. Buna karşın uzlasma olumsuz olacak ise, savcınızın da görüşü alınarak ilgili kanun gereği dosya uzlaştırma bürosuna üst yazı ile iade edilir.

https://m.facebook.com/groups/226320208029730/permalink/254218035239947/

UZLAŞTIRMACI SERKAN HORUZ

28 Nisan 2021 Çarşamba

MARKA HAKKINA TECAVÜZ DOSYALARINDA UZLAŞTIRMA

 FİKRİ VE SINAİ HAKLARA İLİŞKİN DOSYALAR




■Fikri ve Sınai Haklara ilişkin dosyalardır.  4-5 veya 11 'e kadar  taraf sayısı  çıkabilir.

■Öncelikle dosyayı dikkatlice inceleyin,  çoğunlukla teklif aşamasında ret ile sonuçlanan olumsuz dosyalar olmasına karşın, bazı durumlarda tutanaklar incelendiğinde anlaşmaya yanaşan taraf markalar olabilir.  En azından kısmı uzlaştırma yapabilirsiniz.

■Teklif formu düzenlerken, her bir marka için ayrı teklif formu hazırlanır. Bu tür dosyalarda tüzel kişiler ( şirketler) tarafı,  olarak avukatlardır muhatabımız

■Teklif formu imzalamadan önce, mutlaka her markaya ait, avukatın vekaletnamesinde  " uzlastirma " yetkisi olup olmadığını inceleyiniz. Olmayan tarafı uzlaştırma sürecinden çıkarınız.  Rapor eklerinize mutlaka vekaletnameleri ilave ediniz.

■Raporu düzenlerken süreci, şirketler adına uzlastirma yetkisi olan ve teklif formunu olumlu imzalayan avukatla yürüteceksiniz.

■ Teklif formları tümü olumsuz ise, üst yazı ile raporunuzu teslim etmeniz gerekir.  Kısmi uzlaştırma var ise, sadece uzlaştırmaya dahil olanlar ile süreç yürütülür. Diğerlerinin durumu raporda belirtilir.

■ Marka  dosyalarına ilişkin örnek teklif formu ve uzlaştırma raporunu aşağıda inceleyebilirsiniz.












UZLAŞTIRMACI-SERKAN HORUZ

18 Nisan 2021 Pazar

TARAFLARIN ÖLÜMÜ DURUMUNDA UZLAŞTIRMA SÜRECİ

 ■Uzlaştırma sürecinde SORUŞTURMA ve KOVUŞTURMA aşamalarında tarafların ölümü durumunda uzlaştırma farklı prosedürlere tâbidir.



●☆●SORUŞTURMA AŞAMASINDA TARAFIN ÖLÜMÜ: 

◇  Müşteki,  Mağdur , suçtan zarar gören tarafın ölümü durumunda uzlaştırma işlemleri sonlandırılır.

Uzlaştırma sürecinde hukuki terimler için aşağıdaki linke girebilirsiniz:

https://serkanhoruz.blogspot.com/2021/03/uzlastirma-sureci-terimleri-taraflarin.html

DİKKAT: UZLAŞTIRMACI, tarafın öldüğünü tespit ettiğinde, 1. Derece yakınlarından tarafın resmi/onaylı  " ÖLÜM BELGESİ" sinin bir örneğini  alarak dosyasına ekler ve  üst yazı ile dosyasını iade eder.

Üst yazı ile iade:

https://serkanhoruz.blogspot.com/2021/02/teklif-asamasinda-ret-ve-ust-yazi-ornegi.html

◇ SORUŞTURMA aşamasında, vefat eden tarafın sıfatı Şüpheli ise, uzlastırmacı durumu tespit edip, üst yazı ile  dosyasını iade eder.  Bundan sonraki aşamada Cumhuriyet Savcısı tarafından uzlaştırma işlemleri sonlandırılarak Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir.


☆●☆ KOVUŞTURMA  ( MAHKEME) AŞAMASINDA TARAFIN ÖLÜMÜ 

◇ Ölen taraf, katılan olmuş ise, mirasçılar ile uzlaşma süreci yürütülür.  Ölen taraf katılan olmamışsa mirasçıları katılan olamaz. Ve  uzlaştırma sürei sonlandırılır.

◇ Kovuşturma ( Mahkeme) aşamasındaki uzlaştırma sürecinde tarafın sıfatı, Sanık ise mahkemece uzlastırma işlemleri yapılmaksızın düşme kararı verilir.

◇Sanığın vefatı durumunda  uzlaştırma işlemleri sonlandırılır. Ancak müşteki taraf  vefat eden şüpheli/sanığın mirasçıları aleyhine (miras red edilmemiş ise ) Hukuk Mahkemesinde tazminat talepleri için dava açabilirler.

UZLAŞTIRMA SÜRECİNDE TARAFLARIN ÖLÜMÜ DURUMLARINA İLİŞKİN YARGI KARARLARI:


T.C YARGITAY
4.Ceza Dairesi
Esas: 2017/ 18692
Karar: 2017 / 26604
Karar Tarihi: 30.11.2017
İlgili Maddeler: TCK106, CMK 253
İlgili Kavramlar: 
Tehdit, Uzlaşma, Katılma, Mirasçılar

6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 3. alt bendi ile 5237 sayılı Kanun’un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış ise de, anılan Kanun’un 253/6. maddesindeki “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.” hükmü karşısında, dosyadaki mevcut nüfus kayıt örneğine göre 29/11/2012 tarihinde vefat ettiği anlaşılan mağdur …’ya uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gibi mağdurun soruşturma ve kovuşturma aşamalarında şikayetçi olmadığını beyan ettiği gözetildiğinde, davaya katılma hakkı bulunmayan mağdurun yasal mirasçılarının da mağdurun haklarını takip etmek üzere davaya katılamayacakları ve uzlaşma hükümlerinin müştekinin yasal mirasçıları ile sanık arasında yapılamayacağı gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

I-Olay: Tehdit suçundan sanık …’nun mahkumiyetine dair Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 13/01/2011 tarihli ve 2010/261 esas, 2011/23 sayılı kararının Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14/05/2015 tarihli ve 2013/13536 esas, 2015/29049 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip kararın infazı aşamasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle uyarlama kararı verilmesi ve infazın durdurulması talebinde bulunulması üzerine, infazın durdurulmasına ilişkin Mustafakemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2016 tarihli ve 2010/51 esas, 2011/31 sayılı ek kararını müteakip, uzlaşma bürosunca mağdurun ölmesi nedeniyle uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle dosyanın iade edilmesi üzerine,

Mustafakemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2017 tarihli ve 2010/51 esas, 2011/31 sayılı ek kararıyla infazın kaldığı yerden devamına karar verildiği, bu karara itiraz edilmesi üzerine, mercii Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2017/602 Değişik İş sayılı kararıyla anılan ek kararın kaldırılmasına karar verildiği ve itirazın kabulüne dair anılan kararın; “6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 3. alt bendi ile 5237 sayılı Kanun’un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış ise de, anılan Kanun’un 253/6. maddesindeki ” Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.” hükmü karşısında, dosyadaki mevcut nüfus kayıt örneğine göre 29/11/2012 tarihinde vefat ettiği anlaşılan mağdur …’ya uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gibi mağdurun soruşturma ve kovuşturma aşamalarında şikayetçi olmadığını beyan ettiği gözetildiğinde, davaya katılma hakkı bulunmayan mağdurun yasal mirasçılarının da mağdurun haklarını takip etmek üzere davaya katılamayacakları ve uzlaşma hükümlerinin müştekinin yasal mirasçıları ile sanık arasında yapılamayacağı gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği” gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.

İncelenen dosyada mağdur … yargılama sırasında şikayetçi olmamış ve bu nedenle de katılan sıfatını almamıştır. Mağdur 29/11/2012 tarihinde vefat etmiştir.

Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;

Uzlaşma, şikayet hakkı ve davaya katılma hakkı gibi kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu haklar sadece suçtan zarar gören kişi tarafından kullanılabilir. Bu hakların, mal varlığına ilişkin haklardan olmaması nedeniyle mirasçılara geçmesi ya da başkasına devredilmesi mümkün değildir. Kanun koyucunun, suçtan zarar gören kişi dışındakiler tarafından bu hakların kullanılabileceğini düzenlediği durumlarda, bu hakların kanunda belirtilen kişilere geçmesi mümkün olacaktır. Örneğin kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan şikayet hakkı ile ilgili olarak hakaret suçu yönünden, TCK’nın 131. maddesinin ikinci fıkrasında mağdurun, şikayet etmeden önce ölmesi halinde ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabileceği, yine kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan katılma hakkı ile ilgili olarak da CMK’nın 243. maddesinde katılan ölürse katılmanın hükümsüz kalacağı ancak mirasçılarının, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilecekleri belirtilmiştir. Uzlaşma hakkı da ancak kanuni düzenleme olması halinde mirasçılara geçebilecektir.

CMK’nın 243. maddesindeki düzenlemeden kanun koyucunun, katılanın ölmesi durumunda mirasçılarının, davaya katılanın haklarını takip etmek üzere katılmasını murad ettiği anlaşılmaktadır. Mirasçılar, miras bırakanın davaya katılmış olması koşuluyla miras bırakanın haklarını takip edebileceklerdir. Davaya katılmayan ve daha sonra ölen mağdurun mirasçılarına davaya katılma hakkı tanınmadığı nazara alındığında bu mirasçıların, ölen mağdurun haklarını takip etmeleri de mümkün değildir. Ayrıca somut olayda; CMK’nın 253/6. maddesinde başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturmanın sonuçlandırılacağı şeklindeki düzenleme ve mağdurun kovuşturma aşamasında şikayetçi olmadığını beyan ettiği gözetildiğinde, davaya katılma hakkı bulunmayan mağdurun yasal mirasçılarının da mağdurun haklarını takip etmek üzere davaya katılamayacakları ve uzlaşma hükümlerinin mağdurun yasal mirasçıları ile sanık arasında yapılamayacağı anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, mağdur …’nın davaya katılmaması karşısında, mirasçılarıyla sanık arasında uzlaştırma yapılması kanunen mümkün değildir. Uzlaştırma bürosunca mağdurun ölmesi nedeniyle uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle dosyanın iade edilmesi üzerine, infazın kaldığı yerden devamına ilişkin Mustafakemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2017 tarihli ve 2010/51 esas, 2011/31 karar sayılı ek kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulüyle anılan ek kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2017/602 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.

II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:

Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında şikayetçi olmadığını beyan eden mağdurun ölmesi durumunda uzlaştırma yapılıp yapılamayacağının belirlenmesine ilişkindir.

III- Hukuksal Değerlendirme:

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun’un 7/2. maddesindeki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” şeklinde ve kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş,  aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir. Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık (madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.

Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile “ibaresi madde metninden çıkarılmış, aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz” şeklindeki düzenlemede bir değişiklik yapılmamıştır.

Uzlaştırma CMK’nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254/1. maddesinde” Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usule göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” denilmiştir.

CMK’nın 253/6. maddesinde “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır. ” biçiminde düzenleme yapılmıştır.

Yine CMK’nın 253. maddesinin yirmi beşinci fıkrasında; Uzlaştırmacıların nitelikleri, eğitimi, sınavı, görev ve sorumlulukları, denetimi, eğitim verecek kişi, kurum ve kuruluşların nitelikleri ve denetimleri ile uzlaştırmacı sicili, uzlaştırmacılar ve eğitim kurumlarının listelerinin düzenlenmesi, Cumhuriyet başsavcılığı bünyesinde kurulan uzlaştırma bürolarının çalışma usul ve esasları, uzlaştırma teklifi ile müzakere usulü, uzlaştırma anlaşması ve raporda yer alacak konular ile uygulamaya dair diğer hususlara ilişkin usul ve esasların, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.

5271 sayılı CMK’nın 243. maddesinde “Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler. ” şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2016/11883 E.-2017/4062 K. Sayılı ve 12.04.2017 tarihli kararında; Yargıtay bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma gereği olan uzlaştırma işleminin CMK.nun 253. maddesindeki usule uygun yerine getirilmediği katılan Yaşar Kaya’nın 30.10.2014 tarihinde vefat etmesi sebebiyle katılanın mirasçılarıyla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma girişiminde bulunulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedeni yapılmıştır.

İncelenen dosyada mağdur … yargılama sırasında şikayetçi olmamış ve bu nedenle de katılan sıfatını almamıştır. Mağdur 29/11/2012 tarihinde vefat etmiştir.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;

Uzlaşma, şikayet hakkı ve davaya katılma hakkı gibi kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu haklar sadece suçtan zarar gören kişi tarafından kullanılabilir. Bu hakların, mal varlığına ilişkin haklardan olmaması nedeniyle mirasçılara geçmesi ya da başkasına devredilmesi mümkün değildir. Kanun koyucunun, suçtan zarar gören kişi dışındakiler tarafından bu hakların kullanılabileceğini düzenlediği durumlarda, bu hakların kanunda belirtilen kişilere geçmesi mümkün olacaktır. Örneğin kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan şikayet hakkı ile ilgili olarak hakaret suçu yönünden, TCK’nın 131. maddesinin ikinci fıkrasında mağdurun, şikayet etmeden önce ölmesi halinde ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabileceği, yine kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan katılma hakkı ile ilgili olarak da CMK’nın 243. maddesinde katılan ölürse katılmanın hükümsüz kalacağı ancak mirasçılarının, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilecekleri belirtilmiştir. Uzlaşma hakkı da ancak kanuni düzenleme olması halinde mirasçılara geçebilecektir.

CMK’nın 243. maddesindeki düzenlemeden kanun koyucunun, katılanın ölmesi durumunda mirasçılarının, davaya katılanın haklarını takip etmek üzere katılmasını murad ettiği anlaşılmaktadır. Mirasçılar, miras bırakanın davaya katılmış olması koşuluyla miras bırakanın haklarını takip edebileceklerdir. Davaya katılmayan ve daha sonra ölen mağdurun mirasçılarına davaya katılma hakkı tanınmadığı nazara alındığında bu mirasçıların, ölen mağdurun haklarını takip etmeleri de mümkün değildir. Ayrıca somut olayda; CMK’nın 253/6. maddesinde başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanuni temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturmanın sonuçlandırılacağı şeklindeki düzenleme ve mağdurun kovuşturma aşamasında şikayetçi olmadığını beyan ettiği gözetildiğinde, davaya katılma hakkı bulunmayan mağdurun yasal mirasçılarının da mağdurun haklarını takip etmek üzere davaya katılamayacakları ve uzlaşma hükümlerinin mağdurun yasal mirasçıları ile sanık arasında yapılamayacağı anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, mağdur …’nın davaya katılmaması karşısında, mirasçılarıyla sanık arasında uzlaştırma yapılması kanunen mümkün değildir. Uzlaştırma bürosunca mağdurun ölmesi nedeniyle uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle dosyanın iade edilmesi üzerine, infazın kaldığı yerden devamına ilişkin Mustafakemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2017 tarihli ve 2010/51 esas, 2011/31 karar sayılı ek kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulüyle anılan ek kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2017/602 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.

IV- Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden mercii Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2017/602 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK’nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


KATILANIN ÖLMESİ DURUMUNDA UZLAŞMA TEKLİFİ TÜM MİRASÇILARI TARAFINDAN KABUL EDİLMELİDİR.

4. Ceza Dairesi         2022/12033 E.  ,  2022/20638 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit

KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği en son adrese MERNİS şerhi olmadan yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre MERNİS şerhi bulunan tebligatın bu adrese yapılmasında zorunluluk bulunduğu, buna karşın sanık ...'in son beyan ettiği adresine çıkarılan uzlaşma teklifinin muhatabın taşındığı gerekçesiyle merciine iade edilmesinin üzerine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tamamlanmaması ve katılan ...'ün 31/01/2016 tarihinde öldüğü, yasal mirasçılarından eşi ...'ün uzlaşma teklifini kabul ettiği ancak diğer yasal mirasçılarına uzlaştırma teklifinin yapılmadığının anlaşılması karşısında, 15 yaşını ikmal eden diğer yasal mirasçılar yönünden de CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


DERLEYEN: SERKAN HORUZ

serkanhoruz.blogspot.com


Kaynak: Izmır Uzlaştırma Bürosu Savcısı, Mustafa YAĞIZ,  facebook sayfası Uzlaştırma 2018 sayfasından faydalanılmıştır.


31 Mart 2021 Çarşamba

UZLAŞTIRMACILARIN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

 


SORUN 1: Avukat olmayan uzlaştırmacılara Adliye girişlerinde kolaylık sağlanması

ÇÖZÜM: AÇDB koordinesinde, uzlaştırmacı kimlik kartlarımızın ivedilikle çipli hale getirilmesi veya Bakanlık tarafından iç yazışma (genelge) ile Adliye girişlerinde, Hakim/Savcı/Avukat/Adli Personele sağlanan kolaylıklar uzlaştırmacılara da sağlanmalıdır.  Bu kolaylık ile, Pandemi sürecinde ayda en az iki üç kez adliyeye gitmek durumunda kalan uzlaştırmacıların hastalığa yakanlanmasının önüne geçileceği gibi bu durum uzlaştırmacıların kurum aidiyetine de katkı sağlayacaktır.

 

SORUN 2: Uzlaştırmacı dosya ücretleri ve sarf ücretlerinin sabit bir fiyat olarak belirlenmemesi

ÇÖZÜM: Öncelikle, Uzlaştırma ücretleri belli bir aralıkta ya da savcının insiyatifinde değil, sabit bir tutarda olmalıdır.  Aynı emeği verip, farklı adliyelerde farklı ücretlendirme olması adaletsizliktir. ( uzlastırmacının emeği farklılık gösteriyorsa, edimli/edimsiz vs. Bunlardan dolayı ücretlendirmenin kriterleri belli olmalıdır.)

Uzlaştırma sarf ücretleri :  Uzlaştırma sürecinde, kimi zaman 50-60 Km uzaklıkta uzak ilçelere  gidilebiliyor ve  o gün ( bazen müzakere sürecinde birkaç kerede gidilmek durumunda kalınabiliyor), orada taraflarla geçirililebiliyor. Gidis-geliş, yemek, kimi zaman internet cafe ve çıktı alma vb kırtasiye masrafları oluyor. Özellikle Corona nedeni ile mutat araçlar yerine kendi aracı ile gidiş gelişte, takdir edilen sarf ücreti çok yetersiz kaldığı gibi uzlaştırma ücreti bile yapılan masrafları karşılayamayabiliyor.

ÇÖZÜM: Uzlaştırma ücretinin sabit bir tutar olması sağlanabilir. Bunun için her yıl başında İl Başsavcılıklarınca bir komisyon oluşturulabilir. İl merkezi ve uzak ilçelerdeki görevlendirmeler için,  yol/kırtasiye/yemek vb. Zaruri giderler için, makul bir sarf bedelinin belirlenmesi ve bu bedelin talebe gerek kalmadan uzlaştırma ücretlerine eklenmiş olarak verilmesi ve bunun da her yıl başında açıklanması, mağduriyeti giderecektir.

Uzlaştırma dosya ve sarf ücretlerinin özellikle ilçe adliyelerinde sisteme bazen 2/3 ay sonra girilmesi ve ödenmesi bu konudaki başka bir magduriyettir. Dosya ücretlerinin teslim tarihinden  1 ay sonra gibi makul bir sürede yatırılması bu sorunu giderecektir.

SORUN- 3 :  Tebligat gönderiminin Uyap- Uzlaştırmacı Sistemine Eklenmesi

NOT: (BİRÇOK İLDE  AKSAKLIKLAR OLMASINA RAĞMEN  SİSTEME EKLENDİ ÇÖZÜLDÜ)

ÇÖZÜM: Uzlaştırma dosyalarının uzak ilçelerden gelmesi,  ve taraflara ulaşılamaması, tebligat gönderimini zorunlu kılmaktadır. Tebligat gönderimi için adliyeye gidilmesine gerek kalmadan Uyap uzlaştırmacı sistemi “ EVRAKLAR” sekmesine  “Tebligat gönderimi” eklenenibilir.

Ikinci bir çözüm yolu ise ( BU YÖNTEM ANCAK GEREKLİ HUKUKİ DÜZENLEMELER YAPILDIĞI TAKDİRDE LEGALDİR, MEVCUT HALİ İLE UZLASTIRMACIYI HUKUK ÖNÜNDE ZOR DURUMDA BIRAKACAĞI GİBİ SORUSTURMA GEÇIRMESINE DE SEBEBİYET VEREBİLİR) Tarafın sistemde kayıtlı E-mail  veya GSM numarası ile bilgilendirme, Watsap, Telegram vb. Yöntemlerle tarafa ulaşılmış ise bunun yeterli olmasıdır. Nitekim artık, Watsap yazışmaları ceza hukukuna bile konu olmakta, delil kabul edilmektedir.

Bu yöntem kabul edilir ise, UZLAŞTIRMACI, tarafları, bu yöntemler ile uzlaştırma müzakerelerine çağırır. Tarafın kabul veya ret beyanı cıktı alınarak dosyaya eklenip, üst yazı ile dosya iade edilebilir. 

 Bu yöntem  ile, hem tebligat masrafından tasarruf edilir. Hem de bazen tarafın kötü niyet ile zaman kazanmasının da önüne geçilmiş olur.

SORUN-4 : Uzlaştırma raporlarının tesliminin sistem üzerinden yapılması

ÇÖZÜM: Uzlaştırma raporun fiziken büroya teslimi yerine, UYAP-UZLAŞTIRMACI sistemine, taratılarak/jpec vb yöntemlerle girilebilir. Halen mevcut sistemde dilekçe vb. veriler sistem üzerinden girilebiliyor ve bu yöntem oldukça kullanılışlı olmuştur. Uzlaştırma raporları da bu şekilde gönderilebilir.

Dosyaların kabulü ve onayı ARTIK UYAP-UZLAŞTIRMA sistemi üzerinden yapıldığından, Ayrıca UZLAŞTIRMACI GÖREVLENDİRME evrakı, rapor tesliminde artık istenmemelidir

SORUN-5: Uzlaştırma raporlarının tek nüsha Halinde Düzenlenmesi

 

ÇÖZÜM: Uzlaştırma raporları tek nüsha halinde düzenlenmeli, raporu taraflara vermek gerekirse, Uyap sisteminden bir kopyası, " aslının aynıdır " kaşesi vurularak verilmelidir. Bu düzenleme ile hem gereksiz kırtasiye yükünden bizi kurtaracak hem de taraflar sayfalarca evrakı imzalamaktan kurtulacaktır.

SORUN-6: “ UZLAŞTIRMA TEKLİF FORMU”  Evrakının adının değiştirilmesi

ÇÖZÜM:  " Uzlaştırma Teklif Formu" ibaresinin " UZLAŞTIRMA BİLGİLENDİRME FORMU" şeklinde düzenlenmesi, ilgili form taraflar açısından uzlaşmayı " kabul ediyorum" veya "kabul etmiyorum" şeklinde algılanmaktadır. Oysa teklif aşaması daha çok tarafların uzlastirma sureci hakkında bilgilendirilmesi, haklarının anlatılması, uzlaşma sağlanması ya da sağlanmaması durumunda bilgi vermekten ibarettir.

SORUN-7: İSTİNABE EVRAKININ BEKLENİLMESİ PROBLEMİ

ÇÖZÜM:
İstinabe sürecinde Farklı illerdeki, taraflar evrakları imzalandığında evraklar posta ile gönderilmesi yerine UYAP UZLAŞTIRMACI SİSTEMİNE tartılarak girilen belge kabul edilip, dosyaya eklenmelidir. Islak imzalı evrakın postadan gelmesi beklenmemesi uzlaştırma iş ve işlemlerinde zaman bakımından tasarruf sağlayacaktır.

 

SORUN-8: UZLAŞTIRMA YENİLEME EĞİTİMİNİN VERİLİŞ ŞEKLİ ONLİNE OLMALIDIR.

ÇÖZÜM: Covid-19 pandemisinin henüz bitmemiş olması ve hastalığın bulaşma/yayılma riski nedeni ile, egitimin doğrudan AÇDB tarafından veya ilgili eğitim için gerekli izinleri almış üniversitelerimiz aracılığı ile on line olarak verilmesi yerinde bir karar olacaktır.

 

SORUN-9: Uzlaştırma dosyalarından kısmi uzlaştırma/ fikri ve sınai haklar/ İcra dosyalarına ilişkin puanlama sistemin değiştirilmesi

 

ÇÖZÜM: UYAP- UZLAŞTIRMACI puanlama sisteminde “ KISMİ UZLAŞTIMA” işleminde uzlaştırmacının sarfettiği emek maalesef olumsuz uzlaştırma ile aynı puanlamaya yani 2 puan ile değerlendirilmektedir.  Söz konusu puanlamanın 1,5 olarak veya 1 olumlu uzlaştırma puanı olarak yeniden düzenlenmesi sağlanabilir.

fikri ve sınai haklar/ İcra dosyaları genellikle % 90 olumsuz sonuçlanmaktadır. Söz konusu dosyaların uzlaştırmacılar arasında haksız rekabete neden olmaması için puanlama dışı tutulması sağlanabilir.

 SORUN-10: Uzlaştırma müzakereleri safhasında  vekil/müdafi olarak yer alan   avukatın tarafı Uzlaşmama yönünde yönlendirmesi

ÇÖZÜM:Birçok uzlaştırma dosyasında  vekil veya müdafi olarak yer alan avukat, çoğunlukla tarafa uzlaşmama yönünde telkinde bulunmaktadır. Bu durum uzlaştırma olasılığını oldukça aşağı düşürmektedir/engellemektedir. Hatta dosya içerisinde avukat var ise kimi zaman taraf ile iletişime girilmesine bile mani olabilmektedir.


Avukatın taraflar arasındaki uzlaşmayı engellemesi/ mani olmasının temel nedeni, ÇIKAR UYUŞMAZLIĞIDIR.

Bilindiği üzere avukatın tek geçim kaynağı , açacağı davalardır. Şimdi hangi avukat, gelir kaynağı  olacak uzlaştırma dosyasında tarafa uzlaş diyebilir? Der ise, gelirinden olacak. Aksini iddia etmek,  hayatın  akışına uygun değildir. 

Uzlaştırma süreci içerisinde avukatın  sürecin içerisinde yer almasını engelleyecek mekanizmalar oluşturulmalıdır.


SORUN-11: Adliyelerde UZLAŞTIRMACI görüşme odalarının yetersizliği

ÇÖZÜM: İl merkez adliyeleri dışında kalan özellikle, ilçe adliyelerinde, uzlaştırma müzakerelerinin yürütülebilecegi bir oda tahsis edilememesi, uzlaştırma kurumu ve uzlaştırmacının itibarına zarar vermektedir. Dahası görüşmeye gelen taraflar, uzlastırmacının kimliği üzerinde şüpheye düşmektedir.

 Bazen uzlaştırma görüşmeleri güvenlik açısından tam donanımlı mekanlar da gerektirebilmektedir. Bu mekanların yokluğunda,UZLAŞTIRMACI  eğer bürosu yok ise, Cafe, AVM, veya tarafların ikametgahında süreci  yürütmeye çabalamaktadır.

Sorunun çözümü noktasında,   en az bir bilgisayar, printer,  yeterli sayıda sandalye ve bir masadan teşekkül bir odanın uzlaştırma müzakereleri için düzenlenmesi elzemdir. Sorunun çözümü noktasında illerde Başsavcılık  insiyatif kullanıp/talimat vererek   kamu binalarının müsait olan odaları da bu görüşmeler için ayarlanabilir ( Belediye binaları/karakol vb.)


UZLAŞTIRMACI :  SERKAN HORUZ

 serkanhoruz.blogspot.com

 

 


 

22 Mart 2021 Pazartesi

VERGİ İADESİ/UZLAŞTIRMA  SARF GİDERLERİ  NEDİR? TAKDİRİ NASIL YAPILIR?


Uzlastırmacıların ikametgahları dışında il merkezine uzak ilçelerden de uzlaştırma dosyaları gelebilmektedir. Bu durum UZLAŞTIRMACILARIN yol/yemek/kırtasiye gibi bir takım  zorunlu masraflar yapmalarına neden olmaktadır.  Peki bu zorunlu giderler ödenir mi? Ya da hangi masraflar ödenir?


■Uzlaştırmacıların özellikle ilçelerden gelen uzlaştırma dosyaları için  yol/yemek/kırtasiye vb. bir takım  masrafları olabilmektedir. Bu tür zorunlu giderler sarf giderleri olarak adlandırılır. Konu ile ilgili istem ve taleplere yönelik,

 ☆☆Uzlaştırmacı yol giderlerinin ödenmesine dair Ceza İşleri Genel Müdürlüğü yazısı şöyledir:☆☆☆



Kaynak: Uzlaştırma-2018 isimli Facebook sayfasından alıntıdır.



■  Yukarıdaki yazıya göre uzlaştırmacıların,  sarf giderlerinden  ikametgahı dışında farklı bir yerleşim yerinden/ilçeden uzlaştırma dosyası gelmesi halinde,  il-ilçe  arası mutat ulaşım ( belediye otobusu/dolmus/metro vs) gideri sarf gideri olarak talep edilmesi durumunda verilmektedir.


UZLAŞTIRMACI masraf ( sarf) dilekçe örneği



■ Uzlaştırmacılar kendi araçları ile gitseler bile mutat ulaşım gideri verilir. Ulaşım gideri dışındaki sarf gider tutar takdiri tamamen savcınızın insiyatifindedir.

■Uzlaştırmacı tarafından zorunlu yol giderleri dahil olmak üzere yapılan masraflar ilgili yıl ''Uzlaştırmacı Asgari Ücret Tarifesi'' nin 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirlenen miktarın alt sınırını geçmeyecek şekilde ödenebilmesi mümkünken birçok adliye savcınız ya hiç ödeme yapmamakta veya, sadece belediye, halk otobüsü  vs. Mutad araç bilet parasını vermektedir.

☆●☆●☆ÖNERİ☆●☆●☆

 ●♤●Öncelikle, uzlaştırma ücretleri ve bu konu özelinde sarf giderleri belli bir aralıkta ya da savcının insiyatifinde  değil, sabit bir tutarda olmalıdır.  Aynı emeği verip, farklı adliyelerde farklı ücretlendirme,  adaletsizliktir. ( uzlastırmacının emeği farklılık gösteriyorsa, edimli/edimsiz vs. Bunlardan dolayı ücretlendirmenin kriterleri belli olmalıdır). Oysa özellikle uzak ilçelerden gelen dosya ücretleri  il merkezine göre  % 25 artırımlı belirlenebilir. 


●♤● Uzlaştırma sürecinde, uzak ilçelere  gidiliyor ve  o gün, oralarda taraflarla geçirililebiliyor. Gidis-geliş,  yemek, bazen internet cafe ve çıktı alma vb kırtasiye masrafları oluyor. Dosyanızı teslim ettiğinizde bir bakıyorsunuz ki, en alt tarifeden, ve hiçbir masrafınız karşılanmıyor. Üstelik kaç ay sonra ücretin yatacağı da belli değil. Cebinizden harcama yapıyorsunuz.

Tamam, Uzlaştırma gönül işidir. Fakat bu mağduriyet niye yaşatılıyor? Aramızda maddi imkanı olan var, olamayan var. Ve hiçbir geliri olmayan işsiz uzlaştırmacılar da var.

Tüm bunların dikkate alınarak: Uzlaştırma ücretinin sabit bir tutar olması, her yıl başında İl Başsavcılıklarınca  o ildeki  ilçelere gidiliyorsa, yol/kirtasiye/yemek vb. Zaruri giderler için, makul bir sarf bedelinin belirlenmesi ve bu bedelin talebe gerek kalmadan uzlaştırma ücretlerine eklenmiş olarak verilmesi ve bunun da her yıl başında açıklanması mağduriyeti giderecektir.

■ 2022 Yılı itibari ile UZLAŞTIRMACI ücretlerinde vergi istisnası var mıdır?



Konu ile ilgili TEMMUZ 2022 VERGİ DAİRESİ GÖRÜŞÜ: Serbest meslek ve emeklilerin vergi indiriminden yararlanacağı yönündedir:


















Öncelikle, Memur vb ücretli çalışanlar bu istisna söz konusu değil, fakat herhangi bir geliri olmayanlar icin aşağıdaki limitler dahilinde bir vergi istisnası söz konusu





Ombudsman kararı






NOT: UZLASTIRMA SÜRECI İCERİSİNDE KARSILAŞTIĞINIZ PROBLEMLERİ AŞAĞIDAKİ E-MAİL adresinden bakanlığa ulastırabilirsiniz

ab100894@adalet.gov.tr

HAZIRLAYAN: SERKAN HORUZ 


16 Mart 2021 Salı

UZLAŞTIRMA SÜRECİ TERİMLERİ/ TARAFLARIN SIFATLARI:

 


■TARAF:  Hukuki anlamda dosyaya konu olaya karışan, şikayet eden ve şikayet edilen tüm kimseler/herkes anlamına gelmektedir.

■ ŞÜPHELİ: Kolluk ( Karakol)  ve savcılık evresinde,  suç şüphesi ( suçu işlediği iddia olunan)  altındaki kişilere denir.

■ SANIK: Kovuşturma ( mahkeme) evresinde suç işlediği iddia olunan/yargılanan kimsedir.


●☆● DİKKAT●☆●  " ŞÜPHELİ"  sıfatı soruşturma evresinde , " SANIK" sıfatının ise kovuşturma evresine ait  hukuki terimler olduğuna dikkat ediniz.

■ MÜŞTEKİ: Herhangi bir suçtan dolayı zarar gören, şikayette bulunan gerçek ve tüzel kişidir.

■ KATILAN: Müşteki, yargılama aşamasında davaya katılmak istediğini beyan ederse müdahil (katılan) sıfatını alır.

■ MÜŞTEKİ ŞÜPHELİ: Soruşturma  aşamasında hem suç isnadı ( suç işledigi iddia olunan) altında olup hem de suçun mağduru sıfatıyla şikayetçi olan kişidir.

☆☆ Aynı kişi, yargılama aşamasında mahkemede davaya müdahil olmazsa “müşteki sanık”, davaya müdahil olursa “müdahil (katılan) sanık” sıfatıyla anılır.


■ MÜŞTEKİ SANIK:  Kovuşturma/Mahkeme aşamasında, hakkında suç işlediği iddia olunan/herhangi bir suç dolayısı ile mahkeme karşısına çıkarılan  tarafın kendisinin de, karşı taraf aleyhinde şikayetçi olduğu durumda kullanılan sıfattır.

☆☆☆ Suçun hem mağduru hem de şüphelisi veya sanığı olan kişi, şikayetçi olmazsa soruşturmada “mağdur şüpheli”,  Kovusturma/mahkemede  “mağdur sanık” sıfatı

■  SANIK MÜDAFİ: Ceza davasında sanığın savunmasını üstlenen/yapan avukattır.

■ Vekil: Suçtan zarar görenin avukatlığını üstlenen/yapan avukattır.

■ KANUNİ TEMSİLCİ: Temsil ettiği gerçek/tüzel kişinin şahsında doğan maddi ve şekli ödevlerin yerine getirilmesinden kanun gereği sorumlu tutulan fiil ehliyetine sahip kişidir.

☆☆☆Uzlaştırma dosyalarında 18 ( On Sekiz) yaşından gün almamış taraflar  (SSÇ)/Kısıtlı/hükümlü yerine hukuki işlemleri yürüten temsil eden kimseler olarak karşımıza çıkar.

UZLAŞTIRMACI SERKAN HORUZ 

11 Mart 2021 Perşembe

UZLAŞTIRMA SÜRECİNİN HUKUKİ SONUÇLARI

 


■Uzlaşma sağlanması ya da sağlanmaması durumunda, tarafların hangi hukuki sonuçlar ile karşı karşıya kalabileceği konusunda taraflar tam ve eksiksiz olarak bilgilendirilmelidir.


■ SORUŞTURMA EVRESİ: Uzlaşma sağlanmış ve edim yerine getirilmiş ise; ( CMUY: m.20)

☆Şüpheli hakkında, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.

☆ Şüphelinin adli sicil kaydına suç işlenmez.

☆ Uzlaşma sağlanmaz ve edim yerine getirilmez ise, kamu davası açılır.

■KOVUŞTURMA ( MAHKEME)  EVRESİ: Uzlaşma sağlanmış ve edim yerine getirilmiş ise;

☆ Sanık hakkında "DÜŞME" kararı verilir.

☆ Sanığın, adli sicil kaydına suç işlenmez.

☆ Uzlaşma sağlanmaz ise, yargılamaya devam olunur.

■Soruşturma konusu suç nedeni ile ilgili olarak, uzlaşma sağlanması durumunda;

☆ TAZMİNAT DAVASI AÇILAMAZ.

☆ AÇILMIŞ OLAN DAVADAN FERAGAT EDİLMİŞ SAYILIR.

●♤●DİKKAT●♤●UZLAŞTIRMACI, teklif formunun imzalanması aşamasında tarafları,  uzlaşmanın hukuki sonuçları hakkında bilgilendirmelidir. Bilgilendirdigine dair ifadeleri, uzlaştırma raporunda belirtmelidir. Buna ilişkin görsel/örnek şablon aşağıdadır.




■ Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturma dosyasında delil olarak kullanılamaz. Uzlastırmaci tanık olarak dinlenilemez.

■Edim yerine getirilmez ise, uzlaştırma raporu/belgesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetine haiz belgelerden sayılır. 

ALINTIDIR





HAZIRLAYAN: SERKAN HORUZ 

4 Mart 2021 Perşembe

UZLASTIRMA İŞLEMLERİNDE SÜRE/EKSÜRE TALEP DİLEKÇESİ

Uzlaştırma dosyası kaç gün içinde tamamlanır? Ek süre var mıdır?  Uzlastırmacının yaptığı hangi usul hataları uzlastırma sürecini uzatır? 




■ Uzlaştırma dosyası  "UYAP UZLAŞTIRMACI" portalı üzerinden,   tevzi edildiğinde, uzlaştırmacı  SMS VE E-MAİL ile bilgilendirilir.

■ UZLAŞTIRMACI, tevzi edilen dosyayı 24 saat  içerisinde onaylamak durumundadır. Bu süre geçirilirse,  dosya ret edilmiş olarak kabul edilir.  Ve UZLAŞTIRMACI puanına  2 ( iki) puan olarak  ilave yapılır.

■ Uzlaştırma dosyalarınızı mesai bitiminde onaylamanız tavsiye olunur. Çünkü mevcut süreniz onaylama yaptığınız saat dikkate alınır.

■UZLAŞTIRMACI, UYAP-UZLAŞTIRMACI  sisteminde dosyayı kabul ettikten sonra 30 gün içerisinde uzlaştırma işlemlerini tamamlayıp teslim etmesi gerekir.




■Belirtilen süre içerisinde , uzlaştırma işlemleri tamamlanmaz ise, durumu açıklayan  bir dilekçe ile uzlastırmacı portalı üzerinden başvurulması durumunda 20 gün ve yine süreç uzar ise ikinci kez 20 gün daha ilave süre daha Cumhuriyet savcısının onayı ile verilebilir.




■Toplam da uzlaştırma süresi 30+20+20 olmak üzere maximum 70 gündür. Uzlastırmacının 30 günlük ilk süresi dolmadan ek süre talep edebilir. Bu talep toplamda 70 günlük sürede bir hak kaybına sebebiyet vermez.

●☆●DİKKAT●☆● YARGI KARARI●☆□

UZLAŞTIRMACI tarafından teslim alınan dosyanın zamanında teslim edilmemesi, savunmasının alınmasına hatta sicilden çıkarılmasına sebebiyet verebilir.


ZAMANINDA TESLİM EDİLMEYEN DOSYA SAVUNMA İSTENMESİ 


☆■☆■DİKKAT☆■☆

Uzlaştırma sürecinde zaman problemi çoğunlukla, uzlaştırmacının usul hatasından kaynaklandığı gözlemlenmiştir: Uzlaştırma sürecinde teklif formları imzalanmadan ,müzakere aşamasına geçilmesi ve bu süreçte yaşanan olumsuzluk, tarafların evrakları ( teklif formu da dahil) imzadan imtina ( imzalamak istememesi) etmesine neden olabilmektedir.

Bu durumda teklif formu imzalanmadığı için UZLAŞTIRMACI tebligat  çekmek ve tebligatın büroya mazbatasının dönmesini beklemek durumunda kalabilmektedir.

UZLASTIRMACI SERKAN HORUZ